İstanbul, 15.08.2016
Sirküler No: 2016-78
6728 Sayılı Kanun ile Yapılan Vergi Düzenlemeleri
09.08.2016 tarih ve 29796 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 6728 sayılı kanun ile Yatırım Ortamının İyileştirilmesi ve işlem maliyetlerinin azaltılması için, vergi kanunlarında değişiklik yapılması, yatırımlarda başta damga vergisi ve harçlardan kaynaklanan işlem maliyetlerini azaltmak amacıyla bazı istisna düzenlemeleri yapılmıştır.
1-GV Kanunu Değişiklikleri
1.1. Menkul Sermaye İratlarında;
-Tek primli yıllık gelir sigortalarından yapılan ödemelerin gelir vergisinden istisna olmasına ilişkin hükümde ve bu istisnadan yararlananların on yılını tamamlamadan zorunlu nedenler dışında sigortadan ayrılmaları durumunda, erken ayrılma tarihinde ödenen iratlar için tevkifat yapılacaktır.
Yurtiçi tasarrufların teşviki amacıyla getirilen düzenleme ile hayat sigortaları ve bireysel emeklilik sisteminde biriken tasarrufların defaten ödeme almak yerine sigorta süresi on yıl ve üzeri veya ömür boyu olan tek primli yıllık gelir sigortalarına yatırılması durumunda, yatırılan kısma tekabül eden ödemelerin içerdiği irat tutarları gelir vergisinden istisna edilecektir.
1.2. Ücretlerde:
- İstisnaya İlişkin Hükümlerde Yapılan Değişiklikler:
Türkiye dışında elde edilen kazançlar üzerinden döviz olarak ödenmesi kaydıyla kanuni ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayan dar mükellefiyete tabi işverenlerce bölgesel yönetim merkezlerinde münhasıran merkezin faaliyet izni kapsamında istihdam edilen hizmet erbabına ödenen ücretler istisna kapsamına alınmıştır.
-Yurtdışına Hizmet Veren İşletmelerde İndirim başlığı altında, Türkiye’de yerleşmiş olmayan kişilerle, iş yeri, kanuni ve iş merkezi yurtdışında bulunanlara, Türkiye’de verilen ve münhasıran yurtdışında yararlanılan (mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım, tıbbi raporlama, muhasebe kaydı tutma, çağrı merkezi ve veri saklama hizmeti alanlarında faaliyette bulunan hizmet işletmeleri ile ilgili bakanlığın izni ve denetimine tabi olarak eğitim ve sağlık alanında faaliyet gösteren ve Türkiye’de yerleşmiş olmayan kişilere hizmet veren işletmeler) münhasıran bu faaliyetler için istihdam ettikleri ve fiilen bu işleri ifa eden hizmet erbabına ödedikleri ücretler üzerinden asgari geçim indirimi uygulandıktan sonra hesaplanan vergiden, işverenin bu faaliyetlerinden sağladığı hasılatın %85’inin yurt dışından elde edilmiş olması ve fatura veya benzeri belgenin yurt dışındaki müşteri adına düzenlenmesi şartıyla, her bir çalışan için faaliyetin yapıldığı yılın ocak ayına ait asgari ücretin safi tutarının bu Kanunun 103 üncü maddesindeki gelir vergisi tarifesinin birinci gelir diliminde yer alan oranla çarpılmasıyla bulunan indirim tutarı mahsup edilecektir.
1.3 İndirilecek Giderlerde:
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun “İndirilecek Giderler” başlıklı 40. maddesinin 7 numaralı bendinde Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre ayrılan amortismanların safi kazancın tespitinde indirilmesi kabul edilmekte olup Kanun’un 14. maddesi ile söz konusu düzenlemeye eklenen parantez içi hükümle işletmeye dahil olan gayrimenkulün iktisadi değerini artırıcı niteliği olan ısı yalıtımı ve enerji tasarrufu sağlamaya yönelik harcamalar, yapıldığı yılda doğrudan gider yazılabilecektir. Söz konusu parantez içi düzeleme ile mükellefe amortisman ayrılması suretiyle veya doğrudan gider yazılması suretiyle seçimlik hak tanınmıştır.
2- KV Kanunu Değişiklikleri
Tüm giderlerinin, iş merkezi Türkiye'de bulunmayan kurumlar tarafından karşılanması ve söz konusu giderlerin Türkiye’de tam veya dar mükellefiyete tabi herhangi bir kurumun hesaplarına intikal ettirilmemesi kaydıyla, Ekonomi Bakanlığından alınan izinle kurulan bölgesel yönetim merkezleri Kurumlar Vergisinden muaf olacaktır. Türkiye'de tam veya dar mükellefiyete tabi herhangi bir kurumun, bölgesel yönetim merkezinin yönetimi altında bulunması, muafiyet hükmünün uygulamasına engel teşkil etmeyecektir.
Taşınır ve taşınmaz malların, kurumlar tarafından finansal kiralama şirketleri, katılım bankaları, kalkınma ve yatırım bankalarına satışından doğan kazançlar ve bu kurumlara söz konusu varlıkların devralındığı kuruma kira süresi sonunda devrinden doğan kazançlar da Kurumlar Vergisinden istisna edilmiştir.
Transfer fiyatlandırılmasında, ilişkinin doğrudan veya dolaylı olarak ortaklık kanalıyla oluştuğu durumlarda, örtülü kazanç dağıtımı kapsamında değerlendirme yapılabilmesi için en az yüzde 10 oranında ortaklık, oy veya kar payı hakkının olması şartı aranacaktır. Ortaklık ilişkisi olmadan doğrudan veya dolaylı olarak en az yüzde 10 oranında oy ve kar payı hakkının olduğu durumlarda da taraflar ilişkili kişi sayılacaktır.
Transfer fiyatlandırmasına ilişkin belgelendirme yükümlülüklerinin tam ve zamanında yerine getirilmesi kaydıyla, örtülü olarak dağıtılan kazanç nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmemiş veya eksik tahakkuk ettirilmiş vergiler için vergi ziyaı cezası, yüzde 50 indirimli olarak uygulanacaktır.
3- Muhtasar Beyanname Ve SGK Aylık Pirim Hizmet Belgesi Birleştirilecektir
Kanun’un 16. maddesi ile 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun “Muhtasar Beyannamenin Verilme Zamanı” başlıklı 98. maddesinden sonra gelmek üzere “Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi” başlıklı 98/A maddesi eklenmiştir.
Söz konusu düzenleme ile birlikte vergi kanunlarına göre verilmesi gereken muhtasar beyanname ile 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu uyarınca verilmesi gereken aylık prim ve hizmet belgesi birleştirilerek, kesilen vergilerin matrahlarıyla birlikte sigortalının sigorta primleri ve kazançları toplamı ile prim ödeme gün sayılarının bildirilmesi söz konusu olacaktır.
Muhtasar beyanname ile aylık prim ve hizmet belgesinin birleştirilerek verilmesi hususunda zorunluluk getirmeye veya kaldırmaya, kapsama girecekleri gruplar, sektörler, gayrisafi iş hasılatları, istidam edilen işçi sayıları, gelir unsurları, il ve ilçe sınırları itibarıyla ayrı ayrı veya birlikte tespit etmeye, muhtasar ve prim hizmet beyannamesinin şekil, içerik ve ekleri ile ilgili olduğu dönemi ve uygulamaya ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı müştereken yetkilidir. 09.08.2016 tarihi itibari ile yetki kullanılana kadar beyanname ve bildirgeler eski sistem verilmeye devam edecektir.
4- VUK Mükerrer 355.Maddesinde Yapılan Değişiklikler
Kanun’un 21. maddesi ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun “Bilgi vermekten çekinenler ile 256, 257 ve mükerrer 257. madde hükmüne uymayanlar için ceza” başlıklı 355. maddesinin başlığı “Bilgi vermekten çekinenler ile 256, 257, mükerrer 257. madde ve Gelir Vergisi Kanunu’nun 98/A maddesine uymayanlar için ceza” şeklinde değiştirilmiştir.
Bununla birlikte, birinci fıkrada yer alan “mükerrer 257. Madde uyarınca getirilen zorunluluklara” ibaresi “mükerrer 257. Maddesi ve Gelir Vergisi Kanunu’nun 98/A maddesi uyarınca getirilen zorunluluklara” şeklinde değiştirilmiştir.
Bu doğrultuda Gelir Vergisi Kanunu’nun 98/A maddesi ile yapılan muhtasar beyanname ile aylık prim ve hizmet belgesinin birleştirilerek verilmesine uymayanlara özel usulsüzlük cezası düzenlenecektir.
Ayrıca söz konusu maddenin 6. fıkrasında yer alan,
“Elektronik ortamda verilme zorunluluğu getirilen bildirim veya formlara ilişkin olarak süresinden sonra düzeltme amacıyla verilen bildirim ve formların, belirlenen sürelerin sonundan itibaren 10 gün içinde verilmesi halinde özel usulsüzlük cezası kesilmez, takip eden 15 gün içinde verilmesi halinde ise kesilmesi gereken özel usulsüzlük cezası 1/5 oranında uygulanır.”
düzenlemesinin başına gelmek üzere aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“Elektronik ortamda bildirim veya form verilmesi mecburiyetine uyulmaması halinde kesilmesi gereken özel usulsüzlük cezası, bildirim veya formların belirlenen sürelerin sonundan başlayarak elektronik ortamda 3 gün içinde verilmesi halinde 1/10 oranında uygulanır.”
Bu kapsamda, elektronik ortamda bildirim veya formun hiç verilmemesi ve bildirim veya formların belirlenen sürelerin sonundan başlayarak elektronik ortamda 3 gün içinde verilmesi halinde özel usulsüzlük cezası 1/10 oranında uygulanacaktır.
5- Vergi İncelemelerinde İzaha Davet Sistemi Getirilmiştir
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mülga 370. maddesi başlığı ile birlikte yeniden düzenlenmiştir.
“İzaha davet” başlığı ile getirilen düzenlemede,
- Vergi incelemesine başlanılmadan veya takdir komisyonuna sevk edilmeden önce verginin ziyaa uğramış olabileceğine dair ilgili makamlar tarafından yapılmış ön tespitlerle ilgili olarak, tespit tarihine kadar ihbarda bulunulmamış olması kaydıyla, mükellefler izaha davet edilebilir.
- İzaha davet yazısı tebliğ edilen mükellefler, davet konusu tespitle sınırlı olarak Vergi Usul Kanunu’nun pişmanlık hükümlerinden yararlanamaz.
- İzaha davet yazısının tebliğ tarihinden itibaren 15 günlük süre içerisinde izahta bulunulması durumunda,
a- Mükelleflerce yapılan izah sonucu vergi ziyaına sebebiyet verilmediğinin İdarece anlaşılması halinde mükellefler söz konusu tespitle ilgili olarak vergi incelemesine tabi tutulmaz veya takdir komisyonuna sevk edilmez.
b- Mükelleflerce izahta bulunulan tarihten itibaren 15 gün içerisinde, hiç verilmemiş olan vergi beyannamelerinin verilmesi, eksik veya yanlış yapılan vergi beyanının tamamlanması veya düzeltilmesi ve ödeme süresi geçmiş bulunan vergilerin, ödemenin geciktiği her ay ve kesri için 6183 sayılı Kanun’un 51. maddesinde belirtilen nispette uygulanacak gecikme zammı oranında bir zamla aynı sürede ödenmesi şartıyla vergi ziyaı cezası ziyaı uğratılan vergi üzerinden % 20 oranında kesilir. Bu durum vergi incelemesi yapılmasına ve gerekirse tarhiyatın ikmaline engel teşkil etmez.
- Vergi Usul Kanunu’nun “Kaçakçılık Suçları ve Cezaları” başlıklı 359. maddesinde yer alan fiillerin işlenmesi durumunda izaha davet hükümleri uygulanmamakla birlikte sahte ve muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanma fiilinin işlenmiş olabileceğine dair yapılan ön tespitlerde, kullanılan sahte ve muhteviyatı itibarı ile yanıltıcı belge tutarının, her bir belge itibarıyla 50.000-TL’yi geçmemesi ve mükellefin ilgili yıldaki toplam mal ve hizmet alışlarının %5’ini aşmaması kaydıyla mükellefler izaha davet edilebilir. Söz konusu tutar, her yıl bir önceki yıla ilişkin olarak Kanun uyarınca belirlenen yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanır.
- Maliye Bakanlığı ön tespitin niteliğini, izaha davetin şeklini ve kapsamını, daveti yapacak mercii, davet yapılacakları, yapılan izahta kullanılacak bilgi ve belgeler ile uygulamaya ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.
6- DV Kanunu Değişiklikleri
Damga vergisi kanununa göre, nispi vergiye tabi kağıtlardan kaç nüsha olursa olsun sadece (1) nüsha için damga vergisi alınacaktır. Kağıt üzerinde birden fazla kefil varsa sadece birisi için vergi hesaplanacaktır.
Ayrıca kanunda yapılan değişiklik ile Beyanname verme süresi içinde verilecek düzeltme beyannameleri için Damga vergisi hesaplanmayacaktır. “Muhtasar ve prim hizmet beyannamesi” den alınacak Damga vergisi 37,40 TL olarak belirlenmiştir.
Aynı kağıtta birden fazla adi kefil ve garantör bulunması durumunda, yalnız bir kefalet ve bir garanti taahhüdü için damga vergisi alınacaktır.
Pey akçesi, cayma tazminatı, ücret tevkifi, cezai şart gibi bir sözleşmenin yaptırımı olarak belirlenen taahhütler başlı başına bir sözleşmeye konu olmadıkça damga vergisi alınmayacak.
Azami tutardan vergi alınan sözleşmelerde, sözleşmenin diğer hükümlerinde değişiklik olmaksızın sadece bedelin artırılmasına ilişkin değişiklik yapılması halinde, artan bedele ilişkin olarak damga vergisi alınmayacaktır.
Anonim, limited ve eshamlı komandit şirketlerin pay devirleri; Damga vergisinden istisna edilmiştir. Kanun ile ayrıca 1 sayılı listeye yapılan ilaveler bazı kağıtlar için ilave Damga Vergisi getirilmiş, istisnalar ile ilgili 2 sayılı listeye bazı ilaveler yapılmıştır.
7- Harçlar Kanunu Değişiklikleri
Birden fazla nüsha olarak düzenlenen muayyen bir bedel ihtiva eden kağıtlardan, kaç nüsha olursa olsun sadece (1) nüsha için harç alınacaktır.
Noterde işleme konu edilmiş belli tutarı ihtiva eden her nevi senet, mukavelename ve kâğıtların değiştirilmesi hâlinde, değişikliğe ilişkin senet, mukavelename ve kâğıtlar artan miktar üzerinden aynı nispette harç alınacaktır.
Anonim, limited ve eshamlı komandit şirketlerin pay devirleri; Harçlardan istisna edilmiştir. Kanun ile ayrıca yeni istisna düzenlemeleri ile Harçlar Kanuna bağlı tarifelerde bazı ilaveler ve değişiklikler yapılmıştır.
8- Yatırım Teşvik Belgesi Kapsamında İnşa Edilen binalar İçin 5 Yıl Süreyle Geçici Emlak Vergisi Muafiyeti Getirilmiştir
Kanun’un 39. Maddesiyle Emlak Vergisi Kanunu’nun 5. Maddesine (g) fıkrası eklenmiş, bu fıkra ile yatırım teşvik belgesi kapsamında inşa edilen binalar için, inşalarının sona erdiği tarihi takip eden bütçe yılından itibaren 5 yıl süre ile geçici emlak vergisi muafiyetinden yararlanılması düzenlenmiştir.
9- Yatırım Teşvik Belgesi Kapsamındaki Yatırımlar için İktisap Olunan veya Tahsis Edilen Araziler için Yatırım Teşvik Belgesi Süresince Emlak Vergisi Muafiyeti Getirilmiştir.
Kanun’un 40. maddesiyle Emlak Vergisi Kanunu’nun 15. maddesine (e) fıkrası eklenmiş, bu fıkra ile yatırım teşvik belgesi kapsamındaki yatırımlar için iktisap olunan veya tahsis edilen araziler için yatırım teşvik belgesi süresince emlak vergisi muafiyetinden yararlanılması düzenlenmiştir.
10- İşe Başlamaya Yönelik Başvuru Evraklarının Vergi Dairesine İntikal Ettirilmesi Yazılı veya Elektronik Ortamda Yapılabilecektir
Kanun’un 19. maddesi ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun “İşe Başlamayı Bildirme” başlıklı 153. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan,
“Ticaret sicili memurlukları, kurumlar vergisi mükellefi olup da Türk Ticaret Kanunu’nun 30. maddesi uyarınca tescil için başvuran mükelleflerin başvuru evraklarının bir suretini ilgili vergi dairesine intikal ettirir. Bu mükelleflerin işe başlamayı bildirme yükümlülükleri yerine getirilmiş sayılır. Bildirim yükümlülüğünü süresi içinde yerine getirmeyen ticaret sicili memurları hakkında işe başlamanın zamanında bildirilmemesine ilişkin usulsüzlük cezası hükümleri uygulanır.”